LPG ( Likit Petrol Gaz ), petrol üretim aşamasında yan ürün olarak kendiliğinden
meydana gelen propan ve bütan gazlarının karışımından meydana gelir. Bu sebeple
maliyeti ve fiyatı düşüktür.Ayrıca doğalgaz yataklarından da elde edilebilir.
Maliyetinin düşük olmasının yanında daha iyi emisyon değerlerine sahiptir.Yani
benzin ve mazot türü yakıtlardan daha çevrecidir. Ayrıca Anti-toksit bir yapıya
sahip olarak yapısında kurşun da bulundurmaz.
Otomobiller dışında yapısında gerçekleştirilen küçük değişiklikler ile soğutma
sistemlerinde ( Örn : Klima Gazı ) ve ısıtma sistemlerinde ( Örn : Tüpgaz ) kullanılır.
Hatta sistemli otomobillerde ilk kullanılmaya başlandığında ülkemizde yakıt olarak
tüpgaz kullananlar olmuştur.
Kullanıldığı hava koşullarına göre propan-bütan oranı değişebilir.Kışın daha
çok propan ve yazın daha çok bütan kullanılır.Zehirlidir, normalde kokusuzdur
ancak kokusu ile farkedilebilmesi için ek maddeler ile zenginleştirilir.
Havadan daha ağırdır ve bu sebeple ortama yayılması halinde zemin yakınlarında bulunacaktır.
Normal sıcaklık ve basınçlarda gaz halindedir. Yaklaşık 250:1 oranında sıkıştırılarak
sıvı haline getirilir ve bu şekilde depolanır. LPG tanklarının %80 den fazla doldurulması
tehlikelidir. Mutfak tüpgazlarını da tam dollu haldeyken bile salladığınızda
içinden gelen sıvı seslerini duyacaksınız. Sebebi aynıdır.
Benzin ve Mazot'tan daha düşük bir enerji potansiyeline sahiptir buna istinaden
litre bazında yakıt tüketimi ihtiyacı karşılamak için artacaktır. Ancak genel
maliyet olarak düşünüldüğünde litre tüketimi arttığında bile toplam fiyatı düşük
olduğundan yine de hesaplı bir seçimdir.
LPG montajı işini bilen ve eğitimli yetkili servislerce yapılmalı ve garanti
koşulları sağlanmalıdır.LPG Montajı ciddi bir iştir ve düzgün montaj yapıldığında
oldukça güvenilir bir sistemdir. LPG tankları çok farklı çarpışma ve kaza şartları
gözetilerek üretilmektedir.
Sistemin Gelişmesi :
Birinci Nesil : Karbüratörlü araçların dönüşümünde kullanılan bu sistemler açık devre
olarak çalışırlar.Yakıt deposundan sıvı halde alınan yakıt, bir regülatör
ve buharlaştırıcı yardımıyla emme manifoldunda yer alan bir gaz karıştırıcıya
gönderilerek hava ile karıştırıldıktan sonra silindirlere yollanmaktadır.Birinci
nesil LPG sistemleri regülatörün diyaframı ayarlamak için aldığı sinyale göre
vakumlu veya elektronik olarak ikiye ayrılmaktadır.
İkinci Nesil : İkinci nesil LPG dönüşüm sistemleri kapalı devreli LPG donanımı kullanılır.
Kapalı devre sistemlerinde egzoz gazı içinde bulunan oksijen miktarı ölçülerek,
elektronik kontrol ünitesi yardımıyla yakıt miktarı regülatörde uygun şekilde düzeltilmektedir.
Böylece havanın fazlalık kat sayısı stokiometrik değerde tutabilmekte ve egzoz sisteminde
katalitik konvertör yardımıyla düşürülen emisyon şartları sağlanabilmektedir.
Orijinalinde yakıt enjeksiyon sistemi bulunan taşıtlara uygulanan bu dönüşüm sisteminde
ek olarak bir lamda sensörü, devir sayısı, gaz kelebeği konumu, motor sıcaklığı gibi
motor parametrelerini değerlendiren bir elektronik kontrol ünitesi ve gaz debisini
değiştiren bir debi ayar valfi bulunmaktadır.
Üçüncü Nesil : Hala pek yaygın olarak kullanılmayan üçüncü nesil sıvı LPG püskürtmeli sistemler
de bulunmaktadır. Bu sistem çok notadan benzin püskürtme sistemine benzemektedir.
Bu sistemdeki sıvı haldeki LPG emme supapı üzerine püskürtüldüğü için yakıtın büyük bir miktarı
silindire sıvı halde girmektedir. Birinci ve ikinci nesil dönüşüm sistemi uygulanmış araçlarda
LPG’ nin gaz halde silindire girmesinden dolayı volumetrik verimdeki kayıplar neticesinde
güçteki % 2-5 oranındaki azalma üçüncü nesil LPG dönüşüm sistemlerinde görülmemektedir.
4 Mart 2010 Perşembe
3 Mart 2010 Çarşamba
Abs Sistemi Nedir? Nasıl Çalışır?
ABS’ nin İngilizce açılımı, “Anti-lock Brake System” (Kilitlenmeyen Fren Sistemi) geleneksel fren sistemi temel alınarak, ABS hidrolik tertibatı ile beyni ve tekerlek devir sensörleri vb. bileşenleri ile genişletilmiştir. ABS fonksiyonu arabanın çeşitli yol yüzeylerinde en iyi frenleme mesafesini sağlarken istenen dengenin ve dönüşün elde edilmesini garantiler.
Bu seferki konumuz otomobillerde elektroniğin ve mekaniğin buluştuğu ilk sistemlerden biri olan ve herkesin olmazsa olmazı ABS sistemi. Nam-ı Diğer kilitlenmeyen fren sistemi. Herkesin bildiği üzere bu sistem sayesinde frenleme esnasında direksiyon hakimiyeti kaybetmemesi sağlanır sistem üç ana parçadan oluşur ilk olarak
1. Hidrolik fren sistemi
2. Abs hidrolik kontrol ünitesi
3. Abs sensörleri ( her tekerlek icin ayrı)
SİSTEMİN ÇALIŞMASI
Araç seyir halindeyken yapılan frenlemenin şiddetine baglı olarak normal fren sisteminde oldugu gibi kızaklama diye tabir ettiğimiz kayma eğilimi göstermek isteyecektir.Bu noktada ABS devreye girer, hangi tekerleğin kızaklama başlıyacağı bilgisi sensörler yardımı ile kontrol ünitesine bildirilir. Elektro-Hidrolik ünitenin elektronik kısmı gelen bilgiyi kullanarak mekanik kısmındaki selonoidler tarafindan kızaklama yapacak olan taraftaki kaliperin üzerindeki hidrolik basıncı düzenlenir ve kızaklama yapması önleyerek aracınn kontrolu kaybolması engellenir.
SİSTEMDE OLUŞAN GENEL PROBLEMLER
1. ÜRETİM HATALARI
2. KULLANIM HATALARI
3. SERVİS HATALARI
* URETİM HATALARI : Bu tip hatalar ya araç yeni alındığında yada biraz kilometre yapınca oluşur. Genel olarak bu hatalar üretici bayi ağına informasyonları verilerek yada servis ihtiyacı için yetkili servis istasyonlarında garanti süresince önlemini alır veya garanti süresi dışında iyi niyet garantisi adı altında giderilir bu arızalar genel olarak aşağıdaki şekillerde olur.
* Donanımsal ( Sensör, kontrol ünitesi v.b. elemanlarda oluşan arıza.)
* Dış etkenlere karşı koruma (örneğin su yalıtımı eksikligi gibi)
KULLANIM HATALARI
Genelde bu hatalar ABS sistemi ile donatılmış aracı kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları bilmemekten kaynaklanır. Her sürücü bu konuyu bilemez ama öğrenebilir, nerden? sorusunun cevabı da araçla verilen kullanma kılavuzunda yatmakta. Hatta merak ettikleri birçok konuda beraberinde unutmayalım her ne araç veya alet kullanırsak kullanalım önce kullanma kitabını okuyalım .
Örnegin;
Aracın altını vurmak, ve kar zinciri takmak bunların başında geliyor .
Zincir takmak gerekli ama araç zincir kullanmaya uygun olmayabilir kullanma kitabında belirtilen ekipmanları kullanmalıyız.
SERVİS HATALARI
Servis kaynakli olan arızalar genelde hatalı onarım gören araçlarda olur. Örneğin; yanlış monte edilen ABS sistemi parçaları zarar görmesi. Araçlarda genelde abs okuyucu sensörleri aks üzerindeki bileziklerden tekerlek tur sayısı okurdu ama artık üreticiler daha değişik şekilde tek tur sayısını okumak için aks bilyalarina yerleştirilen mıknatısları kullanmakta. Servisin hatasıda bilyanin (Porya) bozulması sonra servis işleminde bilyanın ters monte edilmesinden kaynaklanan okuma hatasıdır ve sistem çalışmaz. Sistemin çalışmadığınıda gösterge saatindeki uyarı lambasının sürekli yanmasından anlayabiliriz.Ancak ABS sistemi devreden çıkmasına rağmen normal fren sistemi hala çalışır.
Servis hataları eğitim almamış ve ABS sistemini tanımayan elemanlardan kaynaklanır. Bu yüzden araçlarınızı eğitimli yetkili servis personellerine teslim etmeliyiz.
Bu seferki konumuz otomobillerde elektroniğin ve mekaniğin buluştuğu ilk sistemlerden biri olan ve herkesin olmazsa olmazı ABS sistemi. Nam-ı Diğer kilitlenmeyen fren sistemi. Herkesin bildiği üzere bu sistem sayesinde frenleme esnasında direksiyon hakimiyeti kaybetmemesi sağlanır sistem üç ana parçadan oluşur ilk olarak
1. Hidrolik fren sistemi
2. Abs hidrolik kontrol ünitesi
3. Abs sensörleri ( her tekerlek icin ayrı)
SİSTEMİN ÇALIŞMASI
Araç seyir halindeyken yapılan frenlemenin şiddetine baglı olarak normal fren sisteminde oldugu gibi kızaklama diye tabir ettiğimiz kayma eğilimi göstermek isteyecektir.Bu noktada ABS devreye girer, hangi tekerleğin kızaklama başlıyacağı bilgisi sensörler yardımı ile kontrol ünitesine bildirilir. Elektro-Hidrolik ünitenin elektronik kısmı gelen bilgiyi kullanarak mekanik kısmındaki selonoidler tarafindan kızaklama yapacak olan taraftaki kaliperin üzerindeki hidrolik basıncı düzenlenir ve kızaklama yapması önleyerek aracınn kontrolu kaybolması engellenir.
SİSTEMDE OLUŞAN GENEL PROBLEMLER
1. ÜRETİM HATALARI
2. KULLANIM HATALARI
3. SERVİS HATALARI
* URETİM HATALARI : Bu tip hatalar ya araç yeni alındığında yada biraz kilometre yapınca oluşur. Genel olarak bu hatalar üretici bayi ağına informasyonları verilerek yada servis ihtiyacı için yetkili servis istasyonlarında garanti süresince önlemini alır veya garanti süresi dışında iyi niyet garantisi adı altında giderilir bu arızalar genel olarak aşağıdaki şekillerde olur.
* Donanımsal ( Sensör, kontrol ünitesi v.b. elemanlarda oluşan arıza.)
* Dış etkenlere karşı koruma (örneğin su yalıtımı eksikligi gibi)
KULLANIM HATALARI
Genelde bu hatalar ABS sistemi ile donatılmış aracı kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları bilmemekten kaynaklanır. Her sürücü bu konuyu bilemez ama öğrenebilir, nerden? sorusunun cevabı da araçla verilen kullanma kılavuzunda yatmakta. Hatta merak ettikleri birçok konuda beraberinde unutmayalım her ne araç veya alet kullanırsak kullanalım önce kullanma kitabını okuyalım .
Örnegin;
Aracın altını vurmak, ve kar zinciri takmak bunların başında geliyor .
Zincir takmak gerekli ama araç zincir kullanmaya uygun olmayabilir kullanma kitabında belirtilen ekipmanları kullanmalıyız.
SERVİS HATALARI
Servis kaynakli olan arızalar genelde hatalı onarım gören araçlarda olur. Örneğin; yanlış monte edilen ABS sistemi parçaları zarar görmesi. Araçlarda genelde abs okuyucu sensörleri aks üzerindeki bileziklerden tekerlek tur sayısı okurdu ama artık üreticiler daha değişik şekilde tek tur sayısını okumak için aks bilyalarina yerleştirilen mıknatısları kullanmakta. Servisin hatasıda bilyanin (Porya) bozulması sonra servis işleminde bilyanın ters monte edilmesinden kaynaklanan okuma hatasıdır ve sistem çalışmaz. Sistemin çalışmadığınıda gösterge saatindeki uyarı lambasının sürekli yanmasından anlayabiliriz.Ancak ABS sistemi devreden çıkmasına rağmen normal fren sistemi hala çalışır.
Servis hataları eğitim almamış ve ABS sistemini tanımayan elemanlardan kaynaklanır. Bu yüzden araçlarınızı eğitimli yetkili servis personellerine teslim etmeliyiz.
İmmobiliser Nedir? Nasıl Çalışır?
Immobiliser adı ingilizce’de hareketsizleştirmek ve bloke etmek anlamındaki immobilize kelimesinden türemiştir. Immobiliser veya Immobilizer olarak kullanılır. Kelime anlamı hareketsizleştirici olan bu sistem en önemli hırsızlık önleyici sistemlerden biridir.Görevi araca ait olmayan bir anahtar ile veya düz kontak gibi yöntemlerle aracın çalışmasını engellemek yani aracın çalınmasını önlemektir.
Sistem aşağıdaki elemanlardan oluşur;
Sistem aşağıdaki elemanlardan oluşur;
1. Çip
Immobiliser çip’i aracın anahtarının içine konumlandırılır. Genelde manyetik bir elemandır. Sistemin immobilizer kodunu manyetik sinyaller halinde antene iletir.
2. Immobiliser anteni
Bir ucu kontakta, bir ucu Immobiliser modülünde entegre edilmiş parçadır. Anahtar kontağa takıldığında çip’ten gelen sinyalleri Immobiliser modülüne yönlendirir.Tam bir köprü görevi görür.
3. Immobiliser modulu
Anahtardan anten vasıtası ile gelen sinyalleri çözer, kod doğrulaması yapar. Gelen sinyaller doğru ise bunu Motor Elektronik Konrol Ünitesine (ECU) ileterek aracın çalışması için engeli kaldırmış olur.
4. Motor Kontrol Ünitesi (ECU)
Immobiliser modülünden gelen kodu denetler , eğer sistemde kayıtlı olan kod ile uyuşuyor ise ateşleme ve enjeksiyon sistemlerinin çalışmasına izin verir ve buna istinaden araç çalışır. Kodun yanlış veya hatalı olması durumunda ECU tarafından ateşleme ve enjeksiyon yapılmaz.
Immobiliser çalışmıyorsa belirtileri nelerdir ?
Marş basar ancak motor çalışmaz, ateşleme ve enjeksiyon sistemleri iptal olur.
Neden Çalışmaz?
Sistemin çalışmaması için yukarıdaki bahsi geçen elemanlardan birinin veya bir kaçının görevini gerçekleştiremez hale gelmesi gerekmektedir.En çok sorun yaşanan parçalar çip, modül ve antendir. Aracın anahtarının darbe görmesi, su içine düşmesi v.b. durumlarda çip zarar görebilir, dış dünya ile en çok temas halinde olan sistem elemanıdır. Anten de bir ucu kontak etrafında bulunduğu ve temelinde bir kablo bulunduğu için zarar görebilir.
Her hangi bir eleman zarar gördüğünde değiştirilmeli ve sisteme tanıtılmalı yani kodlanarak eşleştirilmelidir.
Kod nedir ?
Bu sistemin bulunduğu her aracın Immobiliser elemanları (Çip,Anten,Modül,ECU) üretim esnasında manyetik/elektronik şifreler ile biribirine eşleştirilir. Her aracın şifresi kendine hastır bu sayede her araç kendi anahtarı ile çalışır. Buna immobilizer kos sistemi denir.
Kodlama çeşitleri:
Anahatar açıp kapama yöntemi:
Bu sistem mors alfebesine gibi düşünülebilir. Rakamlar gösterge panelinde yanıp sönen ışık sayısı kullanılarak girilir.
Aracın önce kod girme modu getirilmesi gerekir. Bunun için kontak bir kaç defa açılıp kapanır. İşlem sık biçimde tekrarlandığında ekranda Immobiliser uyarı ışığı hızlı şekilde yanıp sönmeye başlayacaktır.Bundan sonar ışığın yavaşlaması beklenir. Işık yavaş yavaş yanıp sönmeye başladığında mors alfebesinden yararlanılmasının tam zamanıdır. Örneğin ışık 3 kez yanıp söndüründe tam sönme anında kontak kapatılır. Bu şekilde 3 rakamı girilmiş olur. Işık yanıp sönmeye devam eder uygun bir sönme anında kontak tekrar açılır, sistem yeni rakamı girmeye hazırdır örneğin 5 kez yanıp söndükten sonar kontak tekrar kapatılır. 5 rakamı girilmiş olur. Şu an 35 olarak kod girmiş olduk. Bu sistemin elemanları tek kullanımlıktır.
İkinci yöntemde diagnos cihazi ile kod girilmesi:
Burada da aynı şekilde üreticiden kod alınır bazı markalarda bu kodu girmek için belli zaman gerekmektedir yoksa kodun yeniden alınması gerekmektedir. Bu yöntemde diagnos cihazı ile kod girme, eski anahtarın kaydını silme tekrar kodlama gibi çok çeşitli işlemler yapılabilir. Yapılacak işleme göre üretici tarafından ayrı kod verilebilir. Cihazla kod girme işlemi klavye ile yapılır ve kodun tamamı sayısal değildir, Rakam ve harflerden oluşur. Eski sisteme göre daha basit ve kullanımlıdır.
Başlıklar :
anahtar,
ecu,
immo,
immobiliser,
immobilizer,
kodlama,
kontak,
kontak anahtarı,
meslek sırları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)